Temmuz 2019 / Yazar: Cihan Kılıç
Türk Eğitim Sistemi’nin orta vadeli eğitim planı denilebilecek belge, Güçlü Yarınlar İçin 2023 Eğitim Vizyonu ismiyle Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kamuoyuna duyurulmuştur. Eğitim sistemimiz açısından içerisinde köklü değişimleri barındıran bu eylem planının eğitimde yakın gelecekte çağın gereklilikleri odağında büyük kırılmaları getireceği öngörülebilmektedir. Eğitimin kaynağının da hedefinin de insan olduğu düşünüldüğünde ve eğitimin çok fazla sayıda alt sistemden oluşan geniş bir ekosistem olduğu gerçeğiyle; ilgili dönüşümün ülkenin yarınları konusunda bir çok paydaşı etkilemesi kuşkusuz kaçınılmaz gözükmektedir. İzmit Koleji Anadolu Lisesi olarak bilimsel ve güncel verilere dayalı eğitim anlayışından hareketle, eğitimsel gelişmeleri yakından takip ederek ve umut verici bularak, ilgili paydaşlara iletmeyi bir borç biliyoruz.
Türk eğitim sisteminde gerçekleştirilen ilgili büyük değişimin gerekçesi olarak Bakan Selçuk önderliğinde kamuoyuna duyurulan “bugünki çocukları 2030-2040’lı yılların dünyasına hazırlama” çabası göze çarpmaktadır. Dünyanın 4. sanayi kırılmasının eşiğinde olduğu bu günlerde eğitim sistemlerinin kendini
yenileme çabalarına Türkiye’nin de bu köklü değişim planı ile ayak uydurmak için kolları sıvadığı görülmektedir.
Özellikle sanayi devriminden bu yana giderek artan topluluk eğitim anlayışı günümüzde de etkisini sürdürmektedir. Eğitimin bu yanı değişmese de eğitimin hedeflediği “nasıl bir insan” sorusuna verilen yanıt içinde bulunulan çağa göre farklılıklar göstermektedir. Nitekim sanayi devriminde temel hedef çalışma hayatına en kısa zamanda gerekli işgücünü sağlamak iken günümüzde bu hedef yerini çoklu yeteneklere sahip olan, olaylar arasında bağlantı kurabilen, sorgulayan, eleştirel düşünen, problem çözebilen, sadece kendi temel alanında değil diğer alanlarda da belli bir birikime sahip olabilen bireyler yetiştirmeye dönüşmüştür.ii Bu bağlamdan bakıldığında Türk eğitim sisteminin bu denli köklü bir değişikliğe adım atması çağın gerekliliklerine uygun insan modelinin yetiştirilmesinde ihtiyaç duyulan adımların atılması olarak yorumlanabilir. Yeni eğitim düzeninin felsefesi ve temel politikası ile başlayan vizyon belgesi içerik ve uygulama alanlarının sunulması ile eğitimin bir çok alt sistemini geniş bir yelpazeden revize edileceğinin açıklamaları ile kaleme alınmıştır.
Felsefesi
Vizyon belgesinin “Eğitimin ana öğesi ve baş öznesi insandır.” görüşüyle insanı bütüncül bir şekilde ele alan bir bakış açısıyla felsefesi oluşturulmuştur. “Çift kanatlı model” benzetmesi yapılarak insanın sadece 21. yy. gerekliliklerine uygun, yaratıcı zekası yüksek bireyler olmase değil, ayrıca duygulara değer veren
evrensel değerleri benimsemiş olması gerekliliği de vurgulanmıştır
Günümüz dünyasındaki ana akım eğitim sistemlerinde sadece fayda odaklı uygulamalar yapılması eleştirel bir gözle sunulmuş olup, bu doğrultuda pragmatizm felsefesinin fayda sağlama amaçlı kısmına da eleştiri getirilmiştir. Bu bağlamda insanı sadece mesleğe hazırlayan bir eğitim olmasının yanısıra manevi yönüne de vurgu yapılmaktadır.
Psikoloji ve eğitim kitaplarının başında yazan, insanı biyo-psikososyal bağlamda değerlendiren ve ayrıştıran yaklaşımın eleştirisi ile birlikte, insanın somato-psiko spiritüel bir varlık olduğuna (bütüncül) vurgu yapılmıştır. Bu yaklaşımın zihin ruh bağlamında değerlendirilen manevi/psikospirütüel tarafına
vurgu yapan bir yaklaşım olduğu kuşkusuz göze çarpmaktadır.
İnsandaki bütünlüğün hayatın kendisinde de olduğu varsayımıyla Rafaello’nun “Atina Okulu” tablosundaki Plato’nun elini yukarı kaldırması ve Thales’in dünyayı göstermesi hakikatin bütünlüğünü temsil etmektedir. Özetle insanın öz, ruh, kalp, akıl, madde ve bedeniyle bir bütün olduğu vurgulanmaktadır
Ontolojik olarak ayrışmayı, epistomolojik ayrışmanında izlediği belirtilerek,
“Hayat konulara mı bölünmüştür sanki,
bir yanda bilim,
bir yanda sanat,
bir yanda ahlak”
diyen Nurullah Ataç’tan örnek şiir vurgulamalarını görebilmek mümkündür.
Bilginin uygulanabilirliği konusunda kabul gördüğü için pragmatizm eleştirisi bir kez daha yapılmış ve bu doğrultudan hareketle modern eğitim sistemlerinin bilişsel boyuta hitap etmesinin yanlışlığı eleştirilmiştir.
Bulunduğu yerde yeşeren ve evrensel zemine uyarlanan eğitimin daha sağlıklı olacağı belirtilerek Edip Cansever’in şiirinden aşağıdaki dizelere yer verilmiştir.
İnsan yaşadığı yere benzer O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer Suyunda yüzen balığa, toprağını iten çiçeğe Vizyon belgesinin felsefesinin sonunda ise eğitim sistemimizin zemin bulamasının en temel nedeni olarak; eğitimi herkesin haklılığını savunduğu bir zemin üzerinden tartışma geleneği olarak görülmüş, bu nedenle eğitimin ideolojik zeminden çıkartılıp, pedagojik zemine oturtulması gerekliliği vurgulanmıştır.
Temel Politika
Vizyon belgesinin ikinci alt başlığı olarak temel polika alanı görülmektedir. Bu başlıkta “bireyin kendini tanıması” temasından hareket edildiği gözlenmektedir. Mizaç ve yetenek temelli bir birey tanıma yaklaşımı aracılığıyla çocuğun varoluşsal köklerinin yeşereceği ortamlar oluşturulması üzerinde durulmuştur.
Etkileşimli öğrenme ortamlarının kurulması için öğretmenin şefkatinden bahsedilmiş ve bilgiyi aşılayan öğretmen yerine çocuğu köklerine, ilgi ve yeteneklerine yönelten öğretmen anlayışının gerekliliği zerinde durulması ayrıca dikkat çeken bir nokta olmuştur.
Bu noktada Türkiye’nin de içinde bulunduğu çeşitli eğitim sistemlerinin tekrar ve hıfsetme temelli donuk bir eğitim sistemini yıllar içinde benimsediği ve bu durumun da paradigma körlüğüne neden olduğu sonuçlarına ulaşılmıştır
İçerik ve Uygulama
Vizyon belgesinde yukarıda belirtilen felsefe ışığında ve temel politika ekseninde
- İlgi ve yetenek doğrultusunda beceri atölyeleri.
- Okul gelişim modeli ile okullara özerklik
- Veriye dayalı yönetim
- Yeterlilik temelli ölçme,değerlendirme
- Disipinler arası öğretim
- Öğretmenlik meslek kanunu
- İkili öğretimin kalkması
- Uzun tenefüs saatleri
Başlıklarının olduğu gözlemlenmektedir.
Tüm bu başlıklardan hareketle vizyon belgesinde;
En önemli vurgunun “mutlu çocuklar” olduğu görülmektedir. Çocuğun iyi olma halinden yola çıkarak kaleme alınmış bir belge olma özelliği ile kamuoyuna duyurulmuş olması temelinde; çocuğun bir bütün olarak değerini vurgular niteliktedir. Eğitimde aklı ve kalbi duyguların bir arada verilmesi gerektiğinin altı
çizilmiş, eğitimin bu eksende yapılandırılacağı felsefesinden hareket edilmiştir. Sınavların baskısının azaltıldığı bir ölçme değerlendirme sistemi ile mizaç ve yeteneğe önem veren bir rehberlik anlayışının hakimiyeti benzer şekilde dikkat çeken önemli bir gelişme olarak görülebilir. Okulların kendi gereksinimlerini belirleyebilen, bunları gidermek için doğrudan kullanabileceği bir bütçeye, kurumsal kapasiteye ve yetkiye sahip olan güçlü kurumlar haline gelmesi önemli bir ihtiyaçtır. Okullar, ancak bu sayede öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılandığı nitelikli öğrenme ortamlarına sahip olabilirler. Belgede yer alan, Okul Gelişim Planı çerçevesinde her okula bütçe verilmesi hedefi ile okullara güçlenme olanağı tanınacağı belirtilmiştir. Yapılan bu yenilikler sayesinde okullar arasındaki farkın kapanacağı ve fırsat eşitliğinin yaratılacağı öngörüsünde bulunulmuştur. Çocukların zihinsel, sözel ve sosyal-duygusal gelişimlerinde önemli rol oynayan okul öncesi eğitimin en az bir yıl zorunlu ve ücretsiz olması uzun zamandır beklenen bir gelişmedir. 5 yaş için erken çocukluk eğitiminin 2020’de ülke genelinde zorunlu duruma gelmesi benzer şekilde hedefler arasındadır.iii Dünyada gelişmiş eğitim sistemlerinin uyguladığı, derslerin birbiriyle ilişki kurularak bütünleşik bir şekilde anlatılması olarak görülen disiplinler arası öğretim yaklaşımının uygulanacak olması vizyon belgesinde vurgulanan bir diğer umut verici gelişme olarak görülebilir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın çeşitli paydaşlarla çıkmış olduğu bu yolda başarılı olmaları dileğiyle İzmit Koleji Anadolu Lisesi olarak eğitim ve ülkenin gelecek nesilleri için her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu tüm paydaşlara duyurmayı bir borç biliriz.
Eğitim için çıkılan bu yolda “mutlu çocuk” yetiştirebilmeyi ülke olarak hep
birlikte başarabileceğimizin inancı içerisindeyiz.